Yedinci Prens Animesini Sevenlere Benzer 10 Anime Önerisi: Ruhunun Derinliklerine Yolculuk

Yedinci Prens animesine bayıldın mı? O zaman bu listedeki animeler de seni büyüleyecek! Fantastik dünyalar, güçlü karakterler ve unutulmaz hikayelerle dolu bu yapımlar, anime dünyasında yeni favorilerin olmaya aday.

Aralık 25, 2025 - 19:09
Aralık 25, 2025 - 19:09
 0  0
Yedinci Prens Animesini Sevenlere Benzer 10 Anime Önerisi: Ruhunun Derinliklerine Yolculuk

1. Tensei shitara Slime Datta Ken (That Time I Got Reincarnated as a Slime)

Abi, Rimuru Tempest'in maceralarına bayılmamak elde mi? Adam bildiğin slime olarak reenkarne oluyor ve sonra ortalığı kasıp kavuruyor. Yedinci Prens'teki o "hayatın anlamını bulma" teması burada da var. Rimuru, yeni dünyasında hem hayatta kalmaya çalışıyor hem de farklı ırkları bir araya getirerek barışçıl bir toplum inşa etmeye çalışıyor. Bu süreçte karşılaştığı zorluklar, dostluklar ve düşmanlıklar, izleyiciyi ekran başına kilitliyor. Animedeki o tatlış karakterler ve komik diyaloglar da cabası. Resmen izlerken gülümsüyorsun ya!

Benim en sevdiğim kısım, Rimuru'nun sürekli gelişmesi ve güçlenmesi. Başlangıçta zayıf bir slime iken, zamanla inanılmaz yeteneklere sahip bir varlığa dönüşüyor. Bu gelişim süreci, Yedinci Prens'teki karakterlerin de yaşadığı değişimlere benziyor. İki animede de karakterler, karşılaştıkları zorluklar sayesinde olgunlaşıyor ve daha güçlü hale geliyorlar. Ayrıca, her iki animede de fantastik öğeler çok iyi kullanılmış. Büyülü güçler, farklı ırklar ve epik savaşlar, izleyiciye görsel bir şölen sunuyor.

Ruhsal Not: Rimuru'nun o bitmek bilmeyen merakı ve öğrenme aşkı... Bence hepimizin içindeki o çocuğu temsil ediyor. Hayata karşı pozitif olmak ve her şeyden bir şeyler öğrenmek... İşte budur!

Perde Aralığı: Kendini iyi hissetmek istediğin, kafanı dağıtmak istediğin anlarda birebir. Çayını, kahveni al, keyfine bak!


2. Kenja no Mago (Wise Man's Grandchild)

Shin Wolford, normal bir çocuk olarak reenkarne olmak yerine, bilge bir adamın torunu olarak dünyaya geliyor. Dedesi Merlin, ona her türlü büyüyü öğretiyor ama Shin'in pratik zekası biraz kıt. Yani teoride her şeyi biliyor ama iş uygulamaya gelince biraz sakar. Bu durum, animede komik anların yaşanmasına neden oluyor. Yedinci Prens'teki o "doğuştan yetenekli ama biraz da saf" karakter arayışındaysan, Shin tam sana göre!

Kenja no Mago, sadece komedi unsurlarıyla değil, aynı zamanda aksiyon sahneleriyle de dikkat çekiyor. Shin, öğrendiği büyülerle dünyayı kurtarmaya çalışırken, karşısına birbirinden güçlü düşmanlar çıkıyor. Bu savaşlar, animenin temposunu yükseltiyor ve izleyiciyi heyecanlandırıyor. Ayrıca, animedeki aşk hikayesi de oldukça tatlı. Shin, güzel bir kıza aşık oluyor ve onunla birlikte dünyayı kurtarmak için savaşıyor. Bu aşk, animenin duygusal yönünü güçlendiriyor ve izleyiciyi daha da bağlıyor.

Ruhsal Not: Shin'in o saflığı ve iyi niyeti... Bence hepimizin içindeki o masumiyeti temsil ediyor. Dünyaya karşı açık olmak ve insanlara güvenmek... İşte budur!

Perde Aralığı: Eğlenceli bir şeyler izlemek istediğin, kafanı yormadan keyif almak istediğin anlarda harika bir seçim.


3. Isekai Maou to Shoukan Shoujo no Dorei Majutsu (How NOT to Summon a Demon Lord)

Takuma Sakamoto, MMORPG oyununda efsanevi bir oyuncu. Bir gün, kendini oyun karakteri Diablo olarak başka bir dünyada buluyor. Üstelik, onu çağıran iki kız, onun kölesi olmaya çalışıyor. Ama Diablo'nun güçlü büyüsü sayesinde, kızlar onun kölesi oluyor. İşte olaylar bundan sonra başlıyor. Yedinci Prens'teki o "güçlü ama biraz da çekingen" karakter arayışındaysan, Diablo tam sana göre!

Isekai Maou to Shoukan Shoujo no Dorei Majutsu, sadece harem unsurlarıyla değil, aynı zamanda aksiyon sahneleriyle de dikkat çekiyor. Diablo, yeni dünyasında hem hayatta kalmaya çalışıyor hem de onu çağıran kızları korumaya çalışıyor. Bu süreçte karşılaştığı düşmanlar, animenin temposunu yükseltiyor ve izleyiciyi heyecanlandırıyor. Ayrıca, animedeki komik diyaloglar da cabası. Diablo'nun o ciddi tavırları ve kızların ona sürekli sataşması, animede komik anların yaşanmasına neden oluyor.

Ruhsal Not: Diablo'nun o dışarıya karşı sert ama içeride pamuk gibi kalbi... Bence hepimizin içindeki o savunmasızlığı temsil ediyor. Kendini korumak için duvarlar örmek ama aslında sevgiye aç olmak... İşte budur!

Perde Aralığı: Biraz eğlenmek, biraz da aksiyon izlemek istediğin anlarda harika bir seçim.


4. Arifureta Shokugyou de Sekai Saikyou (Arifureta: From Commonplace to World's Strongest)

Hajime Nagumo, sınıf arkadaşlarıyla birlikte başka bir dünyaya ışınlanıyor. Ama onun yeteneği diğerlerine göre çok daha zayıf. Bir zindanda tek başına bırakılıyor ve hayatta kalmak için inanılmaz zorluklarla karşılaşıyor. İşte o andan itibaren, Hajime bambaşka birine dönüşüyor. Yedinci Prens'teki o "eziklikten zirveye tırmanma" temasını seviyorsan, Arifureta tam sana göre!

Arifureta Shokugyou de Sekai Saikyou, sadece güçlenme hikayesiyle değil, aynı zamanda aşk hikayesiyle de dikkat çekiyor. Hajime, zindanda tanıştığı güzel bir vampir olan Yue'ye aşık oluyor. Birlikte dünyayı kurtarmak için savaşıyorlar ve aralarındaki bağ giderek güçleniyor. Bu aşk, animenin duygusal yönünü güçlendiriyor ve izleyiciyi daha da bağlıyor. Ayrıca, animedeki aksiyon sahneleri de oldukça etkileyici. Hajime'nin o inanılmaz silahları ve dövüş teknikleri, izleyiciye görsel bir şölen sunuyor.

Ruhsal Not: Hajime'nin o asla pes etmeyen ruhu... Bence hepimizin içindeki o dayanıklılığı temsil ediyor. Ne kadar zor durumda olursan ol, asla vazgeçmemek... İşte budur!

Perde Aralığı: Motivasyona ihtiyacın olduğu, ilham almak istediğin anlarda harika bir seçim.


5. Tate no Yuusha no Nariagari (The Rising of the Shield Hero)

Naofumi Iwatani, kalkan kahramanı olarak başka bir dünyaya çağrılıyor. Ama ona kimse inanmıyor ve herkes ona düşman gibi davranıyor. İftiraya uğruyor, dışlanıyor ve yalnız kalıyor. Ama o pes etmiyor ve kalkanıyla dünyayı kurtarmaya çalışıyor. Yedinci Prens'teki o "adalet arayışı" temasını seviyorsan, Tate no Yuusha no Nariagari tam sana göre!

Tate no Yuusha no Nariagari, sadece intikam hikayesiyle değil, aynı zamanda dostluk hikayesiyle de dikkat çekiyor. Naofumi, yolculuğu sırasında tanıştığı Raphtalia ve Filo ile güçlü bir bağ kuruyor. Birlikte dünyayı kurtarmak için savaşıyorlar ve birbirlerine destek oluyorlar. Bu dostluk, animenin duygusal yönünü güçlendiriyor ve izleyiciyi daha da bağlıyor. Ayrıca, animedeki aksiyon sahneleri de oldukça heyecan verici. Naofumi'nin o eşsiz kalkan yetenekleri, izleyiciye görsel bir şölen sunuyor.

Ruhsal Not: Naofumi'nin o yılmaz azmi ve adalet duygusu... Bence hepimizin içindeki o doğruyu savunma isteğini temsil ediyor. Ne kadar zor durumda olursan ol, asla pes etmemek ve hakkını aramak... İşte budur!

Perde Aralığı: Haksızlığa uğradığını düşündüğün, moralini düzeltmek istediğin anlarda harika bir seçim.


6. Re:Zero kara Hajimeru Isekai Seikatsu (Re:ZERO -Starting Life in Another World-)

Subaru Natsuki, marketten dönerken birdenbire kendini fantastik bir dünyada buluyor. Tam ne olduğunu anlamadan ölüyor ve sonra zamanda geriye sarıyor. Her öldüğünde, hayatına yeniden başlamak zorunda kalıyor. Yedinci Prens'teki o "kaderle savaşma" temasını seviyorsan, Re:Zero tam sana göre!

Re:Zero kara Hajimeru Isekai Seikatsu sadece zamanda yolculuk temasıyla değil, aynı zamanda karakterlerin derinliğiyle de dikkat çekiyor. Subaru'nun o çaresizliği, umutsuzluğu ve yeniden başlama azmi, izleyiciyi derinden etkiliyor. Ayrıca, animedeki aşk hikayesi de oldukça dokunaklı. Subaru'nun Emilia'ya olan aşkı, onun hayatta kalma ve dünyayı kurtarma motivasyonunu oluşturuyor. Animedeki aksiyon sahneleri de oldukça gerilim dolu. Subaru'nun her ölümden sonra daha da güçlenmesi ve stratejik düşünmesi, izleyiciye görsel bir şölen sunuyor.

Ruhsal Not: Subaru'nun o asla pes etmeyen ruhu ve sevdiklerine olan bağlılığı... Bence hepimizin içindeki o mücadele azmini temsil ediyor. Ne kadar zor durumda olursan ol, sevdiklerin için savaşmak ve asla vazgeçmemek... İşte budur!

Perde Aralığı: Gerilim dolu bir şeyler izlemek istediğin, duygusal anlar yaşamak istediğin anlarda harika bir seçim.


7. Overlord

Momonga, popüler bir online oyunun kapanış gününde oyunda kalmaya karar veriyor. Ama oyun kapanmak yerine, Momonga kendini oyunun içinde buluyor. Üstelik, oyun karakterleri de canlanıyor. Yedinci Prens'teki o "güçlü bir lider olma" temasını seviyorsan, Overlord tam sana göre!

Overlord sadece güçlü bir karakterin maceralarını değil, aynı zamanda karanlık bir dünyanın atmosferini de sunuyor. Momonga'nın o acımasızlığı, stratejik zekası ve liderlik vasıfları, izleyiciyi büyülüyor. Ayrıca, animedeki karakterlerin derinliği de dikkat çekici. Momonga'nın sadık hizmetkarları, onun için her şeyi yapmaya hazır. Animedeki aksiyon sahneleri de oldukça kanlı ve vahşi. Momonga'nın o güçlü büyüleri ve dövüş teknikleri, izleyiciye görsel bir şölen sunuyor.

Ruhsal Not: Momonga'nın o yalnızlığı ve gücü elinde tutma arzusu... Bence hepimizin içindeki o kontrol ihtiyacını temsil ediyor. Güçlü olmak ve her şeyi yönetmek istemek ama aslında yalnız kalmaktan korkmak... İşte budur!

Perde Aralığı: Karanlık bir şeyler izlemek istediğin, stratejik düşünceye odaklanmak istediğin anlarda harika bir seçim.


8. No Game No Life

Sora ve Shiro, oyun dünyasının en iyi oyuncuları olan iki kardeş. Bir gün, tanrı olduğunu iddia eden bir çocuk tarafından başka bir dünyaya çağrılıyorlar. Bu dünyada her şey oyunlarla belirleniyor. Yedinci Prens'teki o "zekayı kullanma" temasını seviyorsan, No Game No Life tam sana göre!

No Game No Life sadece zeka oyunlarıyla değil, aynı zamanda renkli ve canlı dünyasıyla da dikkat çekiyor. Sora ve Shiro'nun o inanılmaz stratejileri, taktikleri ve oyun bilgileri, izleyiciyi hayran bırakıyor. Ayrıca, animedeki karakterlerin derinliği de dikkat çekici. Sora'nın o liderlik vasıfları ve Shiro'nun o eşsiz zekası, birbirlerini tamamlıyor. Animedeki oyun sahneleri de oldukça yaratıcı ve eğlenceli. Sora ve Shiro'nun her oyunu kazanma azmi, izleyiciye ilham veriyor.

Ruhsal Not: Sora ve Shiro'nun o birbirlerine olan bağlılığı ve zekalarını birleştirme gücü... Bence hepimizin içindeki o işbirliği yapma ve birlikte başarma potansiyelini temsil ediyor. Birlikte çalışmak ve farklı yetenekleri bir araya getirmek... İşte budur!

Perde Aralığı: Zekanı kullanmak istediğin, ilham almak istediğin anlarda harika bir seçim.


9. Goblin Slayer

Goblin Slayer, sadece goblinleri öldürmeye odaklanmış bir maceracı. Goblinler, zayıf ve tehlikesiz yaratıklar olarak görülse de, aslında insanlar için büyük bir tehdit oluşturuyorlar. Yedinci Prens'teki o "tehlikeleri ciddiye alma" temasını seviyorsan, Goblin Slayer tam sana göre!

Goblin Slayer sadece aksiyon sahneleriyle değil, aynı zamanda karanlık ve gerçekçi atmosferiyle de dikkat çekiyor. Goblin Slayer'ın o acımasızlığı, soğukkanlılığı ve goblinlere karşı duyduğu nefret, izleyiciyi etkiliyor. Ayrıca, animedeki karakterlerin derinliği de dikkat çekici. Goblin Slayer'ın geçmişi, onun neden goblinleri öldürmeye bu kadar odaklandığını açıklıyor. Animedeki dövüş sahneleri de oldukça vahşi ve kanlı. Goblin Slayer'ın o stratejik zekası ve dövüş teknikleri, izleyiciye görsel bir şölen sunuyor.

Ruhsal Not: Goblin Slayer'ın o travmalarıyla başa çıkma çabası ve başkalarını koruma arzusu... Bence hepimizin içindeki o karanlık yönleri ve sorumluluk duygusunu temsil ediyor. Geçmişteki acıları unutmamak ama geleceğe umutla bakmak... İşte budur!

Perde Aralığı: Gerilim dolu bir şeyler izlemek istediğin, karanlık bir dünyaya dalmak istediğin anlarda harika bir seçim.


10. Mushoku Tensei: Isekai Ittara Honki Dasu (Mushoku Tensei: Jobless Reincarnation)

34 yaşında işsiz bir adam, bir trafik kazasında ölüyor ve bebek olarak başka bir dünyada reenkarne oluyor. Yeni hayatına sıfırdan başlıyor ve bu sefer hayatını düzeltmeye karar veriyor. Yedinci Prens'teki o "yeniden başlama" temasını seviyorsan, Mushoku Tensei tam sana göre!

Mushoku Tensei: Isekai Ittara Honki Dasu sadece reenkarne temasını değil, aynı zamanda karakter gelişimini de ön planda tutuyor. Rudeus Greyrat'ın o geçmişteki hatalarından ders çıkarma çabası, izleyiciyi derinden etkiliyor. Ayrıca, animedeki karakterlerin derinliği de dikkat çekici. Rudeus'un ailesi, arkadaşları ve öğretmenleri, onun gelişiminde önemli rol oynuyor. Animedeki fantastik dünya da oldukça detaylı ve ilgi çekici. Büyülü güçler, farklı ırklar ve epik maceralar, izleyiciye görsel bir şölen sunuyor.

Ruhsal Not: Rudeus'un o geçmişiyle yüzleşme ve geleceğe umutla bakma çabası... Bence hepimizin içindeki o değişme ve gelişme potansiyelini temsil ediyor. Hatalarından ders çıkarmak ve daha iyi bir insan olmak için çabalamak... İşte budur!

Perde Aralığı: İlham almak istediğin, hayatına yeni bir yön vermek istediğin anlarda harika bir seçim.


Akşam üzeri, dağların tepesinde oturmuş, yıldızları izliyorum. Hava serin ama içim sıcacık. İşte o an anlıyorum ki, anime sadece bir eğlence değil, aynı zamanda ruhumuza dokunan, hayallerimizi canlandıran bir sanat eseri. Yedinci Prens ve bu listedeki diğer animeler, bana yeni dünyalar keşfetme, farklı karakterlerle tanışma ve kendimi daha iyi anlama fırsatı verdi. Belki sen de bu animelerle kendi ruhsal yolculuğuna çıkarsın, kim bilir?

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Biggie Tam bir one piece aşığıyım!